ÖYKÜ, RAFET BARAN ERYILMAZ

22

ssMerdivenleri soluk soluğa tırmanıp, perona varıyorum. Metronun bana daima güzel anıları hatırlatan yanık kokan serinliğiyle ürperiyorum. Bir türlü anlamlandıramadığım, yerli yersiz burnumda tüten bu sevimsiz koku bana daima abimi hatırlatıyor. Gülümsüyorum. Sırtımdaki çantanın ağırlığını unutuyorum. Kalabalık peronun orasına burasına dağılmış, evlerine dönmeye çalışan insanların büyük bir arı kolonisi gibi vızıldamalarının arasına bırakıyorum kendimi. Okumaya devam et

Standart
RÖPORTAJ

Yüz Yüze Yapılmışçasına: Çetin Cem Yılmaz Röportajı

çSöyleşi: Rafet B. Eryılmaz

Yaklaşık 3 yıl kadar önce Kadir Has Üniversitesi’nde kaydolduğum sertifika programında pek çok değerli insanla tanışma fırsatım olmuştu. Ama itiraf edeyim ki en çok Çetin Cem Yılmaz’la aynı sıraları paylaştığım için mutlu olmuştum. Gerek söylediklerinden gerekse yazdıklarından çok şey öğrendiğim bir ağabeyim olduğunu söylemeliyim.

Tanımaktan büyük mutluluk duyduğum Çetin Cem abiyle siz de tanışın istedim. Orhan Veli’nin aşkı, yağmuru, tramvayı ve otelciyi düşünürken mırıldandığı sıcak bir yemek lezzetindeki mısranın havasını bu satırlarda da bulacağınızı düşünüyorum. Keyifli okumalar! Okumaya devam et

Standart
ÖYKÜ, RAFET BARAN ERYILMAZ

Taxidi Sto Milano

Bağırıyor. Şaşırmıyorum, aksine keyifleniyorum. Beklediğim her tepkiyi veriyor. Boyun damarlarını şişire şişire, ağzından tükürükler saça saça, önündeki masaya yumruğunu vura vura bağırıyor. Onu yarı yolda bıraktığımdan, harcadığı paraların karşılığını henüz alamadığından yakınıyor. Hiçbir yere gidemeyeceğimi söyleyerek beni tehdit de ediyor ama bunun boşa sıkılmış bir kurşun olduğunun farkında olduğu çok açık. Bense gayet sakinim. Hatta gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Ağzımı hiç açmıyorum. Okumaya devam et

Standart